devam ettirmek

Bedeutungen von dem Begriff "devam ettirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 36 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	devam ettirmek	continue v.
That is all very good stuff and to be welcomed, continued and improved upon. Bunların hepsi çok iyi şeyler olup, memnuniyetle karşılanmalı, devam ettirilmeli ve geliştirilmelidir. More Sentences
2	Common Usage	devam ettirmek	maintain v.
No, so if the Cohesion Fund were to be maintained, it would have to apply to all the acceding countries. Hayır, bu nedenle Uyum Fonu devam ettirilecekse tüm katılan ülkeler için geçerli olmalıdır. More Sentences
3	Common Usage	devam ettirmek	sustain v.
These changes were sustained even after 6 months. Bu değişiklikler 6 ay sonra bile devam etmiştir. More Sentences
General
4	General	devam ettirmek	keep up v.
If, however, the pressure is kept up, we shall get there. Bununla birlikte, baskı devam ederse, oraya ulaşacağız. More Sentences
5	General	devam ettirmek	perpetuate v.
The leaked footage perpetuated the problem. Sızan görüntüler sorunu devam ettirmekteydi. More Sentences
6	General	devam ettirmek	carry on v.
I shall start by carrying on exactly where Minister Haarder finished. Bakan Haarder'in bitirdiği yerden devam ederek başlayacağım. More Sentences
7	General	devam ettirmek	keep v.
Hence we must keep raising this issue on occasions such as this. Dolayısıyla bu gibi durumlarda bu konuyu gündeme getirmeye devam etmeliyiz. More Sentences
8	General	devam ettirmek	maintain v.
Northern Ireland fishermen more than anyone want to maintain sustainable fisheries in the Irish Sea. Kuzey İrlandalı balıkçılar, İrlanda Denizi'nde sürdürülebilir balıkçılığın devam etmesini herkesten çok istemektedir. More Sentences
9	General	devam ettirmek	uphold v.
The majority voted to uphold the ban on single-use plastic. Çoğunluk, tek kullanımlık plastik yasağının devam ettirilmesi yönünde oy kullandı. More Sentences
Trade/Economic
10	Trade/Economic	devam ettirmek	maintain v.
Turkey still maintains its border with Armenia closed. Türkiye, Ermenistan sınırını kapalı tutmaya devam etmektedir. More Sentences
General
11	General	devam ettirmek	sustain v.
12	General	devam ettirmek	keep the ball rolling v.
13	General	devam ettirmek	keep going v.
14	General	devam ettirmek	prolong v.
15	General	devam ettirmek	extend v.
16	General	devam ettirmek	retain v.
17	General	devam ettirmek	wage v.
18	General	devam ettirmek	keep something going v.
19	General	devam ettirmek	maintain the standard v.
20	General	devam ettirmek	observe v.
21	General	devam ettirmek	aby [obsolete] v.
22	General	devam ettirmek	abye [obsolete] v.
23	General	devam ettirmek	cherish v.
24	General	devam ettirmek	escot v.
25	General	devam ettirmek	hang v.
26	General	devam ettirmek	dispute [obsolete] v.
27	General	devam ettirmek	subsist v.
28	General	devam ettirmek	sue [obsolete] v.
29	General	devam ettirmek	respite [obsolete] v.
30	General	devam ettirmek	prolongate v.
Phrasals
31	Phrasals	devam ettirmek	act on v.
32	Phrasals	devam ettirmek	act upon v.
33	Phrasals	devam ettirmek	forge on v.
34	Phrasals	devam ettirmek	stick with v.
Colloquial
35	Colloquial	devam ettirmek	keep at it v.
Technical
36	Technical	devam ettirmek	hold v.

Bedeutungen, die der Begriff "devam ettirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 82 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeyi) devam ettirmek	continue with (something) v.
Countries which have an existing opt-in system can continue with this as an "add-on" to the minimum standard. Mevcut bir katılım sistemine sahip olan ülkeler, bunu asgari standarda bir "eklenti" olarak devam ettirebilirler. More Sentences
General
2	General	soyunu devam ettirmek	continue one's bloodline v.
3	General	varlığını devam ettirmek	continue one's existence v.
4	General	öğrenimini devam ettirmek	continue one's education v.
5	General	iletişimi devam ettirmek	continue the communication v.
6	General	eğitimini devam ettirmek	further one's education v.
7	General	hakimiyetini devam ettirmek	continue one's dominance v.
8	General	hakimiyetini devam ettirmek	continue to dominate v.
9	General	soyunu devam ettirmek	keep the family name alive v.
10	General	hayatını devam ettirmek	continue one's life v.
11	General	soyunu devam ettirmek	continue one's lineage v.
12	General	varlığını devam ettirmek	endure v.
13	General	bir yazıyı başlangıç sayfasından hemen sonra gelmeyen bir sayfada devam ettirmek	break v.
14	General	inatla devam ettirmek	opiniate v.
15	General	özelliğini devam ettirmek	run v.
16	General	(bir şeyi) devam ettirmek	drill [dialect] [uk] v.
Phrasals
17	Phrasals	bir şeyi devam ettirmek	get something on someone v.
18	Phrasals	bir şeyi sürdürmek/devam ettirmek	get on with it v.
19	Phrasals	bir şeyi alıp yürütmek/devam ettirmek	run with something v.
20	Phrasals	bir şeyi kabul edip benimseyip hevesle devam ettirmek	run with v.
21	Phrasals	kaldığı yerden devam ettirmek	take up v.
22	Phrasals	(biriyle) ilişkileri devam ettirmek/iyi tutmak	keep in with (someone) v.
23	Phrasals	kesintisiz bir paragraf olarak devam ettirmek	rule in v.
24	Phrasals	(bir şeyi) sonuna kadar sürdürmek/devam ettirmek	stick through (something) v.
25	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) birlikteliğini/arkadaşlığını devam ettirmek	keep with (someone or something) v.
26	Phrasals	bir durumu devam ettirmek	remain on v.
27	Phrasals	her şeye rağmen devam etmek/ettirmek	press onward v.
28	Phrasals	(bir şeyi) devam ettirmek	carry on with (something) v.
29	Phrasals	(bir şeyi) söz verildiği/planlandığı/istendiği gibi devam ettirmek	carry through on (something) v.
30	Phrasals	-i devam ettirmek	continue with v.
31	Phrasals	bir şeyi (nesilden nesile) devam ettirmek	hand something down from someone to someone v.
32	Phrasals	(bir şeyi) devam ettirmek	keep at (someone or something) v.
33	Phrasals	(bir şeyi) azimle/ısrarla devam ettirmek	keep on with (something) v.
34	Phrasals	(bir şeyi) devam ettirmek	keep on with (something) v.
35	Phrasals	'-i devam ettirmek	keep on with v.
36	Phrasals	'-i azimle/ısrarla devam ettirmek	keep on with v.
37	Phrasals	ile birlikteliğini/arkadaşlığını devam ettirmek	keep with v.
38	Phrasals	hayatını (bir şeyle) devam ettirmek	live with (something) v.
39	Phrasals	(bir şeydeki) yerini/hayatını devam ettirmek	maintain (oneself or someone) in (something) v.
40	Phrasals	(bir şeyi) devam ettirmek	push ahead (with something) v.
41	Phrasals	(bir şeyi) devam ettirmek	push ahead (with something) v.
42	Phrasals	(bir şeyi) devam ettirmek	push ahead (on something) v.
43	Phrasals	üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) devam ettirmek	retain over v.
44	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) devam ettirmek	retain (something) over (someone or something) v.
45	Phrasals	zorluklara/engellere rağmen bir şeyi devam ettirmek/sürdürmek	tough something out v.
46	Phrasals	… ile devam ettirmek	feed on v.
47	Phrasals	… ile devam ettirmek	feed upon v.
Colloquial
48	Colloquial	işleri kaldığı yerden devam ettirmek	keep the ball rolling v.
49	Colloquial	işleri kaldığı yerden devam ettirmek	get the ball rolling v.
50	Colloquial	işleri kaldığı yerden devam ettirmek	set the ball rolling v.
Idioms
51	Idioms	(yokluğunda) devam ettirmek	hold the fort v.
52	Idioms	bir amaç için verilen uğraşı devam ettirmek	carry the torch v.
53	Idioms	(yokluğunda) devam ettirmek	hold down the fort v.
54	Idioms	galibiyet serisini devam ettirmek	continue one's winning streak v.
55	Idioms	birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek	pick up the slack v.
56	Idioms	birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek	take up the slack v.
57	Idioms	duruşunu inatla sürdürmek/devam ettirmek	take a firm stand on something v.
58	Idioms	birinin başladığı işi devam ettirmek	stand on someone's shoulder v.
59	Idioms	(yokluğunda) devam ettirmek	man the fort v.
60	Idioms	birinin başlattığı bir şeyi devam ettirmek	take it from there v.
61	Idioms	birinin bıraktığı yerden devam etmek/ettirmek	take it from there v.
62	Idioms	birinin bıraktığı yerden devam etmek/ettirmek	take it from here/there v.
63	Idioms	birinin başlattığı bir şeyi devam ettirmek	take it from here/there v.
64	Idioms	(bir şeyi birinin) bıraktığı yerden devam ettirmek/sürdürmek	pick (something) up where (one) left off v.
65	Idioms	(birinin) dürüstlüğünü korumak/devam ettirmek	keep (one) honest v.
66	Idioms	yolunda olan bir şeyi devam ettirmek	keep the show on the road v.
67	Idioms	yolunda olan bir şeyi devam ettirmek	keep this show on the road v.
68	Idioms	bir şeyi devam ettirmek	keep the show on the road v.
69	Idioms	bir şeyi devam ettirmek	keep this show on the road v.
70	Idioms	planı devam ettirmek	go with the plan v.
71	Idioms	şakayı devam ettirmek	go along with the gag v.
72	Idioms	(birini) yola devam ettirmek	keep (one) going v.
73	Idioms	(bir şeyi) devam ettirmek	keep (something) on (its) feet v.
74	Idioms	el yatkınlığını/alışkanlığını kullanmak/devam ettirmek	keep your hand in v.
75	Idioms	(birinin) başladığı işi devam ettirmek	stand on (someone's) shoulders v.
76	Idioms	(bir konuda) duruşunu inatla sürdürmek/devam ettirmek	take a stand on (something) v.
Law
77	Law	önceden kazanılmış hakların korunması ilkesine göre devam ettirmek	grandfather v.
Industry
78	Industry	tesisi ilk günkü durumunda tutmak veya tasarlanan verimlilik ve kapasite ile çalışmasını devam ettirmek için gerekli olan rutin çalışma	maintenance (materiel) n.
Printing
79	Printing	(hatalı dizgiyi) yıldız işareti ile devam ettirmek	star v.
Biology
80	Biology	(canlının) yapay solunumunu devam ettirmek	respire v.
Archaic
81	Archaic	yeniden devam ettirmek	recontinue v.
php
82	php	birini/bir şeyi bir süre daha sürdürmek/devam ettirmek	hold someone or something over v.